YEKAD Yenimahalleli Kadınlar Eğitim ve Dayanışma Derneği olarak 17 Mayıs 2011 de kurulduk. Kuruluş amacımız Yenimahalle sınırları içerisinde yaşayan; mazlum ve mütevekkil kadınlarımıza dost elimizi uzatmak,onlara eğitim desteği sunmaktı.Bu amaçlar doğrultusunda bir takım projeler geliştirdik. Bunlardan ilki; ‘Kendine ve Kentine Duyarlı Kadın İçin Mobil Okul’ (Ankara Büyükşehir Belediyesinin desteği ile) projesidir. Bu proje ile,bir program dahilinde kadınlarımıza 3 haftaya yayılmış 9 saatlik bir eğitim verilmesi amaçlanmıştır. 10. saatte de katılım belgesi ve Ankara turu yapılacaktır. İkincisi; bir AB projesi olan ‘Kadın Girişimciliğinin Geliştirilmesi’ projesidir.Bu proje ile kadınlarımıza yeni ufuklar açılması hedeflenmektedir.Üçüncüsü ise bu kitapçığın çıkmasına sebep fake audemars piguet olan ‘Yenimahalle de Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi’ (İçişleri Bakanlığının Desteği ile) projesidir.
Bir toplumdaki dayanışmayı, paylaşmayı, gücü ve ihtişamı belirlemek için, o toplumda ki ‘aile’ yapısına göz gezdirmek kafi gelecektir. Aile bütün toplumlarda ve bütün dinlerde kutsal bir kurum olarak kabul edilir. Böylesine kutsiyet arz eden bir kurumun; çileyi keyfe, meşakkati zevke, yaşamı hazza dönüştürmesi beklenirken; ne yazık ki ve ne hazin ki bazen aile; çilenin, meşakkatin, felaketin adı olarak çıkar karşımıza. TUİK’ in 2011 raporunda gördük ki ülkemizde 592 bin evlenmeye karşılık 120 bin boşanma mevcuttur.Bu durum bizi ‘Aile’ kurumu ile ilgili düşünmeye ve son tahlilde bir şeyler yapmaya itti. Peki meşakkat ile zevk arasında ki, o derin uçurumdan biz kadınlar ne anlam çıkarmalıyız? Hiçbir şey düşünmeden, hiçbir sorumluluk üstlenmeden boş boş televizyona bakabilmek, vazifelerden ve yükümlülüklerden sıyrılabilmek, kendimizi hesaba çekmeden öylece durabilmek mi gelir elden?
Belki de aile içinde ki huzursuzlukta, erkeğin mesuliyeti kadınınkinden daha büyüktür.Ancak biz biliyoruz ki değiştirebileceğimiz yegane varlık kendimiziz. Görsel eğitimin kalıcılığı ve kadınlarımızın televizyon seyretmeye olan düşkünlüğünden hareketle; bu proje kapsamında ‘Hayal İçinde Aile’ adlı bir oyun sahneye kondu.Tiyatro ile amacımız, kadınlar olarak yaptığımız hataları görüp düzeltmeye, kendimizi değiştirmeye yönelikti. Köhne binalar bile gençleşirken, kurumuş otlar bile tazelenirken, yeterli özen ve emekle şu hayatta her şey yenilenirken, insan nasıl değişmez, değişemezdi?
İnsan gayet tabi değişirdi. Değişime rağmen, ailede yine şiddet var olursa kadınlarımız kendi haklarını ve nereye başvuracaklarını bilsinler istedik. Masum ve hakkını aramak iktidarından mahrum kadın istemiyoruz, bilin istedik. Sadece yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Artık 10 yıl önceki Türkiye ve onun şartları yok. Dolayısıyla kabahati zamana ve şartlara atmak gibi bir lüksümüzde yok . Kadınlarını eğitmeyen kendisi için reva gördüğü hakları kadınlardan esirgeyen, kadın zarafetini ve şefkatini chanel replica istismar eden hiçbir toplumun medenileşme imkan ve ihtimali yoktur. Bu kitapçık, bu maksatla basılmıştır. Bu proje, medenileşme deryasında damla olma umudunu taşımaktadır.Umuyoruz ki; aile ve şiddet kelimeleri bir daha hiç bir araya gelmesin.
Biz bunun için saatler, haftalar, seneler boyu aşkla, muhabbetle, tutkuyla didinmeye, karınca gibi çalışmaya hazırız. Peki siz üzerinize düşeni yapmaya hazır mısınız?