YEKAD - Yek Adım Eğitim ve Dayanışma Derneği

0312 332 32 61

Basın Bildirisi

Basın Bildirisi

Sayın Basın Mensupları;

“Kur’anı Kerim ve Onun Temsil Ettiği Anlayış Yok Edilmedikçe Avrupaya Barış Gelmeyecektir” diyen İngiltere Başbakanı Gladstone hala aramızda yaşıyor.

İslam coğrafyası üzerinde haçlı faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. Sözde batı entelijansiyesi ve bunların içimizdeki tetikçileri batının yüzyıllardır savaş ve çatışmalarla elde edemediği zaferi toplumun manevi genetiğni değiştirmek suretiyle kazanmak gayreti içerisinde.

Toplum, Aile ve Kadın/Erkek ilişkilerine dair son yıllarda sosyolojik ve akademik çalışma kisvesiyle inancımıza ve ahlaki anlayışımıza tamamen aykırı bir yapılanma dayatılmaya aile müessesi ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Toplum mühendisliği yapanlar batının dini reddeden seküler kavramları ve hayat tarzını topluma, bilim ve hukuk çevrelerine dayatarak üniversitelerde, mevzuatta ve toplumsal hayatta yavaş yavaş bir dönüşüm hedeflemektedir.

Nitekim bu çevreler Aile kurumunun içini boşaltarak değersizleştirmekte, bireyi ilahlaştırarak, bireysel her türlü hazzı teşvik etmekte, desteklemektedir.

Kendilerini üçüncü cins ilan eden Lgbt (Lezbiyen,gay,biseksüel,trans) grupları bu çalışma ve gayretlerin sonucunda ortaya çıkmış; Türkiye başta olmak üzere tüm İslam coğrafyasında silahsız güçlerin ürettiği hastalıklı yapılardır.

Bu gruplar etkin lobi faaliyetleri ile sosyolojik literatüre ve hukuk diline cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet eşitliği, her alanda kesin ayrımcılık yasağı gibi kavramları yerleştirerek eşcinselliğe ve eşcinsel yaşam tarzına meşruiyet kazandırmaya çalışmakta; bu faaliyetlere karşı çıkan kişi ve kuruluşları ise homofobik ve ayrımcı olarak etiketleyip, toplum barışını bozan uzlaşmasız çevreler olarak ilan etmektedir.

Eşcinselliği bir yaşam felsefesi ve hayat tarzı olarak gören bu gruplar, bireysel tercihlerini toplumda geniş kitlelere yaymak ve normalleştirmek için dünyada uzun yıllardır yapılan bir eylemi Türkiye’de de gerçekleştirmekte; üstelik bu eylem Müslümanlarca kutsal sayılan Ramazan ayında yapılmaktadır. Ramazan ayının 15. Gününe denk gelen 21 Haziranda eşcinsel haftası başlatılması 26 Haziranda da eşcinsel yürüyüşü yapılması planlanmaktadır.

Bu çirkin ve ahlak dışı faaliyeti meşrulaştırmak için yürüyüşe Onur kelimesi eklenerek eşcinsellik ve eşcinseller yüceltilmekte, yürütülen algı operasyonu ile toplum zihinsel olarak bu hareketi kanıksamaya hazırlanmaktadır.

Sürekli olarak müzik, sinema, basın ve çeşitli ticari araçlarla eşcinsellik özendirilmekte, gençlere yönelik sosyal medya başta olmak üzere kullanılan yoğun propaganda dili ve rol modeller üzerinden eşcinsel olmak teşvik edilmektedir.

İnancını yaşamak isteyen gençlere ise, özgürlük diyeti olarak eşcinselleri ve onların yaşam tarzını kabul etme dayatması yapılmakta; birlikte yaşama kültürü, farklılıkları kabul ve temel hak ve özgürlükler; günah işleme özgürlüğü, harama tahammül ve Anayasada yer almayan sınırsız bir hak ve özgürlükler manzumesi olarak dikte edilmeye çalışılmaktadır.

Anayasa başta olmak üzere hiçbir yasal düzenleme, hiçbir inanç ve ahlak anlayışı  toplumun temel dinamiklerini yıkmaya yönelik bu tür eylem ve faaliyetleri temel hak ve hürriyetler, sivil toplum hareketleri veya birlikte yaşama kültürünün bir tezahürü olarak kabul etmemektedir.

Netice itibariyle, bizler her kesiminden sivil toplum temsilcileri olarak Türkiye toplumunu kendi milli manevi değerlerinden uzaklaştırmaya dönük eşcinsellik haftası ve yürüyüşü gibi yıkıcı ve tahripkar faaliyetleri onaylamıyoruz. Devletin yetkili makamlarını göreve çağırıyor, sorumluluğa davet ediyoruz.

Kamuoyuna Saygıyla duyururuz.